NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-KADA

<< 1705 >>

إشارة الحاكم على الخصم بالصلح

27- Hakimin Eliyle işaret Ederek Davacının Anlaşmasını istemesi

 

أخبرنا الربيع بن سليمان قال حدثنا شعيب بن الليث عن أبيه عن جعفر بن ربيعة عن عبد الرحمن الأعرج عن عبد الله بن كعب بن مالك الأنصاري عن كعب بن مالك أنه كان له على عبد الله بن أبي حدرد الأسلمي يعني دينا فلقيه فلزمه فتكلما حتى ارتفعت الأصوات فمر بهما رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال يا كعب فأشار بيده كأنه يقول النصف فأخذ نصفا مما عليه وترك نصفا

 

[-: 5933 :-] Ka'b b. Malik bildiriyor: Abdullah b. Ebi Hadred el-Eslemi'den bir alacağım vardı. Onu görünce de borcunu ödemesini istedim ve yanından ayrılmadım. Tartışmaya başladık ve seslerimiz de yükseldi. Oradan geçen Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Ey Ka'bI" diye seslendi. Sonra alacağının yarısını düş anlamında bana işarette bulununca Abdullah'tan alacağımın sadece yarısını aldım, kalanını kendisine bıraktım.

 

Mücteba: 8/244; Tuhfe: 11130.

 

5926. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

إشارة الحاكم على الخصم بالعفو

28- Hakimin Eliyle işaret Ederek Davacının Affetmesini istemesi

 

أخبرنا محمد بن بشار قال حدثنا يحيى يعني بن سعيد عن عوف بن أبي جميلة قال حدثني حمزة أبو عمر والعائذي قال حدثنا علقمة بن وائل قال شهدت رسول الله صلى الله عليه وسلم حين جاء بالقاتل يقوده ولي المقتول في نسعة فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم لولي المقتول أتعفو قال لا قال تأخذ الدية قال لا قال فتقتله قال نعم قال اذهب به فلما ذهب فولى من عنده دعاه فقال أتعفو قال لا قال فتأخذ الدية قال لا قال فتقتله قال نعم قال اذهب به فلما ذهب فولى من عنده دعاه فقال أتعفو قال لا قال فتأخذ الدية قال لا قال فتقتله قال نعم قال اذهب به فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم عند ذلك أما إنك إن عفوت عنه يبوء بإثمه وإثم صاحبك فعفا عنه وتركه فأنا رأيته يجر نسعته

 

[-: 5934 :-] Vail (b. Hucr) anlatıyor: Bir defasında maktulün velileri tarafından kayışla bağlanıp sürüklenen bir katilin Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in huzuruna getirilişine şahit oldum. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) maktulün velisi olan adama: "Onu affediyor musun?" diye sorunca, adam: "Hayır!" karşılığını verdi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Peki, diyete razı olur musun?" diye sorunca, adam yine: "Hayır!" dedi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Kısas olarak onu öldürecek misin?" diye sorunca, adam: "Evet!" karşılığını verdi. Bunun üzerine Allah Resaıü (sallallahu aleyhi ve sellem): "O zaman al götür" dedi. Adam oradan ayrılınca Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) onu tekrar çağırdı ve:

 

"Onu affediyor musun?" diye sordu. Adam: "Hayır!" karşılığını verdi. Allah Resulü (s.a.v.): "Peki, diyete razı olur musun?" diye sorunca, adam yine: "Hayır!" dedi. Allah Resulü (s.a.v.): "Onu öldürecek misin?" diye sorunca, adam: "Evet!" karşılığını verdi. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) de: "Al götür" dedi. Giderken de adama:

 

"Ancak onu affedersen hem kendi günahını hem de öldürülen yakınının günahını, yüklenmiş olur" buyurunca, adam onu affedip serbest bıraktı. Affedilen adamın kayışı peşinden sürükleyerek gittiğin! gördüm.

 

6899, 6900, 6901, 6902, 6903, 6904 ile 6905. hadislerde tekrar gelecektir. - Mücteba: 8/14, 244; Tuhfe: 11759.

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim 1680 (32, 33), Ebu Davud (4499, 4500, 4501) ve Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (945,946,947) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا محمد بن بشار قال ثنا يحيى قال ثنا جامع بن مطر الحطمي عن علقمة بن وائل عن أبيه عن النبي صلى الله عليه وسلم مثله قال يحيى وهذا أحسن منه

 

[-: 5935 :-] Cami' b. Matar el-Habatl de Alkame b. Vail vasıtasıyla Vail'den; o da Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'den aynısını rivayet eder.

 

Ravi Yahya der ki: Bu hadis de bir öncekinden daha hasendir.

 

Mücteba: 8/15; Tuhfe: 11769.

 

 

باب إشارة الحاكم بالرفق

29- Hakimin Eliyle işaret Ederek Davacının Musamahalı Olmasını istemesi

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال حدثنا الليث عن بن شهاب عن عروة أنه حدثه أن عبد الله بن الزبير حدثه أن رجلا من الأنصار خاصم الزبير إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم في شراج الحرة التي يسقون بها النخل فقال الأنصاري سرح الماء يمر فأبى عليهم فاختصموا عند رسول الله صلى الله عليه وسلم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم للزبير اسق يا زبير ثم أرسل الماء إلى جارك فغضب الأنصاري فقال يا رسول الله أن كان بن عمتك فتلون وجه رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم قال يا زبير اسق ثم احبس الماء حتى يرجع إلى الجدر فقال الزبير والله أني لأحسب أن هذه الآية نزلت في ذلك فلا وربك لا يؤمنون الآية

 

[-: 5936 :-] Abdullah b. Zübeyr'in bildirdiğine göre Ensarlı bir adam hurmalığı sulayan bir su kanalı konusunda Zübeyr ile, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in huzurunda davalaştı. Ensar'dan olan kişi: "Suyu bırak da benim bahçeye gelsin" demiş, Zübeyr ise suyu bırakmayı kabul etmemişti. Olay Resulullah (s.a.v.)'e intikal etti. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ey Zübeyr! Sen bahçeni suladıktan sonra suyu komşunun bahçesine bırak" buyurunca, Ensar'dan olan adam öfkelenerek: "Ya Resulallah! Halan oğlu olduğu için mi ondan yana çektin" dedi. Adamın bu sözü üzerine Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yüzünün rengi attı ve: "Ey Zübeyr! Bahçeni suladıktan sonra suyun önünü iyice kapat. Birikip duvardan taşıncaya kadar da öyle bırak" buyurdu.

 

Zübeyr der ki: "Hayır, Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar"(Nisa 65) ayeti de sanırım bu olay hakkında nazil olmuştur.

 

Mücteba: 8/245; Tuhfe: 5275.